NASİHATNAME
İyi dinle beni din'de kardeşim,
Oğlum var deyip oğla güvenme,
Kazandığın malın ''zekatını''ver.
Zekât verilmeyen mala güvenme,
Havai olup yel gibi esme,
Komşu kardeşini gıyabi kesme,
Kusuru sende bul kimseye küsme,
Eğri büğrü giden yola güvenme.
Seni çok seven'in yanına varma.
Karıncanın bile canını alma.
Ancak dünyaya kendini yorma.
Sırtını verdiğin ele güvenme.
Evladı eyelin varlığı sever,
Babam iyidir deyip, heryerde över,
Hatırın kırınca bu sefer söver,
Besmelesiz kazandığın döle güvenme.
Kendini görmez aciz beşersin,
Fazla yaşayarak, yüzü geçersin.
Takatın kalmaz dona işersin,
Zehir yedirirler bal'a güvenme.
Eser Sahibi : HACI ALİ RIZA AKBAŞ
Okuyan : HACI HAFIZ KARAHİSARLI
Derleyen : İSMAİL YILMAZ
*************///****************
ABU HAYAT
Allah bir insana evlat verirse,
Yareni ile gezen pervane benzer.
Bir yaşına girip kadem basınca,
Bülbüller ötüşür, gülşana benzer.
İkisinde sarhoş gibi dolaşır,
Üç yaşında her nesneye ulaşır.
Dört yaşında boyu posu uzanır,
Beş yaşında kaşlar keman'a benzer.
Altısında beyan eder işini,
Yedisinde değiştirir dişini.
Sekizinde bahte koyar işini,
Dokuzunda bağda bostana benzer.
On yaşında gonca güldür açılır,
Onbirinde abu hayat içilir.
Onikide boyu posu seçilir,
On üçünde gözler ceylana benzer.
Ondördünde güzelliğin çağıdır,
Onbeşinde şapka giymek çağıdır.
Onaltıda halka akıl dağıtır,
Onyedide gözler mestane benzer.
Onsekizde beyan eder arını,
Ondokuzda arar bulur yarini.
Yirmisinde eve koyar gelini,
Aynı bir yırtıcı arslana benzer.
Yirmi beşte bıyıkları burulur,
Otuzunda coşkun sular durulur.
Otuz beşte günahları sorulur,
Yareni ile gezen pervane benzer.
Kırk yaşımda yaprağımı bağlarım,
Kırk beşinde ettiğime ağlarım.
Ellisinde evlata bel bağlarım,
Yüce dağ başında dumana benzer.
Altmışında sızı iner dizine,
Yetmişinde duman çöker gözüne,
Sekseninde kimse bakmaz yüzüne,
Baykuşlar misali virane benzer.
Doksanına girip kadem basınca,
Azrail de pençesini sarınca.
İnsan oğlu yüz yaşına varınca,
Aynı bir savrulmuş harmana benzer.
Okuyan : Hacı Gül Karahisarlı
Derleyen : İsmail Yılmaz
TARİH 'İN YAPRAKLARI ;
BESTEKAR (KARNİK GARMİRYAN)' IN HAYATINDAN
5 Nisan 1872'de İstanbul Beyoğlun'da doğdu.
Babsının adı Krikor, annesinin adı Amber'di.
Baba tarafından köklerinin Kayseri'nin Garmir
(Erm.''Kırmızı'', Germir.) Köyüne dayanması nedeniyle, Garmiryan soyadıyle anıldı.
İlköğretimi sırasında Kilise korolarına devam etti; ilk müzik hocası, Beyoğlu'ndaki Surp Yerrortutyun, SurpHarutyun ve Surp Krikor Lusavoriç Kiliselerinde başmuganni olarak görev yapan Rupen Civanyan'dı.
Hampartzum ve batı notalarını öğrendi. 1878'de bir yıl önce Karaköy'de açılmış olan Getronoğan Lisesi'ne girdi, ancak maddi imkansızlıklar nedeni ile, öğrenimini tamamlayamayıp, 1891'de okuldan ayrıldı. 1907 yılında Erzincan'a bağlı Eğin'in (Eğin; daha sonra Kemaliye) Gemurgap (daha sonra toybelen) Köyünde doğup küçük yaşta ailesi ile birlikte İstanbul'a göçmüş olan Siranuş Köleyan'la evlendi; Araksi adlı bir kız, Ara adlı bir erkek çocukları oldu. Katiplik, Muhasebecilik gibi işlerde çalıştı, ancak hayatı boyunca müzik ile ilgilenmeyi hiç bırakmadı. Peşrev; Saz Semaisi ve diğer formlarda (135) eser besteledi. Bu bestelerin bazıları (antolojilere) girdi, bazıları çeşitli serilerde yayımlandı, kimide (plağa) okundu Garmiryan uzun yıllar boyu başka bestekarların eserlerini, Ermeni kilise müziğine ait ilahileri, bu arada ünlü bestekar (Bimen Şen)'in (Don Garyan) bestelerini notaya almış böylece çok önemli kişisel arşiv oluşturmuştur.
Yaklaşık iki yıl süren bir hastalık sonucu 13 Ekim 1947'de ölmüştür. Şişli Ermeni mezarlığına gömüldü.
Kaynak : Aras yayıncılık.
Araştırma : İsmail Yılmaz